28 Mart 2024 Perşembe

MHP’li Özdemir: Terörizmin dini olmaz

MHP Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir, Türk Silahlı Kuvvetlerinin Birleşmiş Milletlerin Mali ve Orta Afrika Cumhuriyeti’nde icra ettiği harekât ve misyonlar kapsamında yurt dışına asker gönderilmesi ilişkin tezkerenin bir yıl daha uzatılması hakkında MHP Grubunun görüşlerini açıklamak üzere söz aldığı konuşmasına “Afrika kıtası milli tarihimizde en önemli ve stratejik alanlardan birisi olarak kabul edilmiştir. Bu kıtayla olan ilişkimiz sadece Osmanlı zamanında değil, ondan önce bölgede kurulan Tolunoğlulları, İhşitler, Eyyubiler ve Memluküler gibi Türk Devletleriyle de 950’li yıllardan bu yana süregelmiştir” açıklamasını yapmış ve Türk Milletinin Afrika kıtasında kurduğu çok sayıda devletle Asya ve Avrupa’da olduğu gibi tarihin yok sayamayacağı büyük ve önemli işler başardığını ifade etmiştir.

 

Özdemir, başkaları Afrika kıtasına gelirken ellerinde İncili getirdiğini, ancak insanlarını köleleştirip, kaynaklarını sömürerek geri döndüklerini ifade ederek, şöyle devam etti:

Bugünün demokrasi ve insan hakları havarileri kesilen, dünyanın en demokratik ülkeleri olarak gösterilen kimi çevreler, yine en büyük günahlarını Afrika’da işlemiştir. İnsanlık suçunun her çeşidinden türevi burada batılı emperyalistler tarafından uygulanmış, Afrika’nın dört bir yanına yayılmıştır. Zenginlikleri sömürülen ve köleleştirilen Afrikalılar olmuş, kaynakları kullanarak zenginleşenler ise sömürü düzeninin vahşi temsilcileri olarak tarihe geçmiştir. Bugün ise gelinen noktada Afrika kıtasının ne derecede önemli olduğu bir kez daha anlaşılmaya başlanmıştır.

 

Afrika genelinde diplomatik misyon sayısının giderek artmasının bu coğrafya ile ilişkilerin gelişmesinde katkı sağladığını ifade eden TBMM Dışişleri Komisyonu üyesi Özdemir, aşağıdaki açıklamalarda bulunmuştur:

Türkiye Afrika’ya sırtını dönemez, dönmemelidir, Uzak görüp, eylemsiz kalmamalıdır. Çünkü 21. Yüzyıldaki küresel rekabetin yaşanacağı ve hangi coğrafyada bulunursa bulunsun, ülkelerin kaderinin şekilleneceği ana alanlardan bir tanesi de Afrika kıtasıdır. Başta tarihî ve kültürel bağlarımız olan Kuzey Afrika ülkeleri ile olmak üzere, tüm Afrika ülkeleriyle diplomatik, siyasî, ekonomik, ticarî, sosyal ve kültürel ilişkiler geliştirilmeli ve derinleştirilmelidir. Bu ilişkiler, uzun vadede Türkiye’yi küresel bir güç haline getirme hedefimizin, tüm kıtalarda güvenilir dostluklar kurma vizyonunun ve çok boyutlu dış politika izleme anlayışının somut bir göstergesi olacaktır.”

 

TBMM Dışişleri Komisyonu üyesi Özdemir, Afrika’nın genelinde var olan zenginliğin terör örgütleri ve iç savaşlar vasıtasıyla yönlendirilmeye çalışılmakta olduğunu ifade ederek, “El Kaide, Boko Haram ve IŞİD gibi terör örgütlerin bu çerçevede sahaya birinci aktör olarak sunulmaları malumdur. Aynı terör örgütleri ile yüce dinimiz İslam’ı bir araya getirme haksızlığı ve hadsizliğini yapanlar, ne hikmetse bir defa da olsa Afrika’da Hristiyan olduğunu açıkça söyleyen gruplarca düzenlenen terör eylemlerini gündeme getirmemektedir.” açıklamasında bulunmuş ve terörizmin dininin olmadığı kabulünün her çevre nazarınca yapılmasının gerekliliğinin burada ortaya çıktığını belirterek; “Terörizm konusu gündeme geldiğinde kabul edilen bir başka gerçeklik ise terör faaliyetlerinin artık sadece doğduğu coğrafyada sınırlı kalmadığıdır. Zira terörizm artık gelişen şartlar sebebiyle bir çırpıda başka bölgelere ve hatta küresel seviyeye yayılabilmektedir.“ ifadesinde bulunmuştur.

 

MHP Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir, BM’nin Mali ve Orta Afrika Cumhuriyeti’ndeki Misyonlarına Katılım konusunun Türkiye’nin büyüklüğünü ortaya koyan, bunun diğer taraflarca kabul ve tasdik edildiği bir gerçeklik olarak değerlendirilmesi gerektiğini ifade ederek, “Biz tarihi şan ve şereflerle dolu Türk Milleti’yiz. Zalimin hasmı, mazlumun ümidiyiz. İstikrar arayışının adresi, barışın tesis edilmesinin güçlü bir aktörü ve adaletin temsilcileriyiz. Gittiğimiz her yerde izimiz, adımızın anıldığı her bölgede sözümüz vardır.” açıklamasında bulunmuş ve bu değerlere bağlı kalarak Afrika kıtasına geçmişten gelen bağ ve anlayışı muhafaza etmek suretiyle yaklaşım sergilemek sorumluluğu arasında olduğunu belirtmiş; “Türkiye tamamıyla milli menfaatlerini gözeterek her seviyede saygıyı esas edinen, istikrarı hedefleyen, barışı esas alan ve dünyaya örnek olacak bir anlayışla Afrika konusundaki uluslararası çabalara yaklaşmayı sürdürmelidir.“ ifadesinde bulunarak konuşmasını tamamlamıştır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.