İsa Gün'ün Anadolu'dan başarıya uzanan yolu: Köşk Sosyete Pazarı
Sivas'ın Koyulhisar ilçesinde doğan ve Anadolu'nun çalışma azmini İstanbul'a taşıyan Köşk Sosyete Yönetim Kurulu Başkanı İsa Gün, küçük yaşta başladığı pazarcılık serüvenini bugün Kayseri'de sosyete pazarıyla sürdürerek sektöre yenilikçi bir soluk getirdi. Tekstil ve züccaciye deneyimlerini AVM ve kapalı alanlarda uygulayarak esnaf ve müşteriye daha düzenli, güvenli ve kazançlı bir alışveriş imkânı sunan İsa Gün, sosyete pazarını sürdürülebilir bir ticaret modeli hâline getirdi.
İsa Gün’ün hayatı küçük yaşta İstanbul’un kalabalık sokaklarına taşınan bir serüvenle şekillendi. Pazarcılıkla tanıştığı yıllardan, bugüne uzanan bu yolculuğu sadece ticaret değil, aynı zamanda öğrenmek, paylaşmak ve esnafla birlikte büyümek üzerine kurulu. Anadolu’nun sıcaklığını ve samimiyetini modern ticaretle buluşturan İsa Gün’ün hikâyesi, küçük bir köyden büyük şehirlere uzanan azim ve kararlılığın, ticarette nasıl fark yarattığının canlı bir örneği…
- Ben Anadolu çocuğuyum; 1977 yılında Sivas’ın Koyulhisar ilçesinde doğdum. 1987 yılına kadar köyümde ilkokul eğitimimi tamamladım. Ailem çiftçilikle uğraşıyordu. O yılın sonunda amca oğlum Şaban Gün ile İstanbul’a gittik ve Altay Marangoz ile Altay Konfeksiyon Atölyesi’nde çalışmaya başladım. 1980’lerin sonu ve 1990’larda İstanbul’da birçok kişi pazarcılıkla uğraşıyordu; AVM ve mağazacılık henüz yaygın değildi. Ben de tekstil ve züccaciye sektörlerinde akrabalarımın yanında çalıştım. Askerden döndükten sonra bankadan aldığım çek karinesiyle kendi işimi kurdum ve pazarcılığa başladım. Bu süreçte eşim Nurcan Hanım ile tanışıp evlendim.
2001’den sonra Ankara’ya geçtik. Ankara’da pazarcılık henüz gelişmemişti ve İstanbul’daki deneyimim sayesinde sosyete pazarcılığını belediyelerin kontrolünde, kapalı alanlarda ve AVM’lerde uygulamaya başladım. Bu sistem hem esnaf hem de vatandaş açısından ilgi gördü; esnaf daha düzenli bir ortamda satış yaptı, vatandaşlar ise daha rahat alışveriş deneyimi yaşadı. Sosyete pazarı kavramı, AVM’lerin popülerliği ve ünlülerin pazara gelmesinden doğdu. İstanbul’daki Etiler Ak Merkezi’ne gelen ünlüler, pazardan alışveriş yapınca bu alan “Sosyete Pazarı” olarak anılmaya başladı. Zamanla Ankara’da “Ankara Sosyete”, Kayseri’de “Köşk Sosyete” adıyla yaygınlaştı.
Sosyete pazarında esnafın, ürünleri uygun fiyatla sunması ve yoğun müşteri trafiğine uyum sağlaması gerekiyor. Günümüzde internet ve sosyal medya satışlarının artmasıyla müşteriler fiyat ve kaliteyi kolayca karşılaştırabiliyor; bu nedenle pazarda rekabet edebilmek için bu sisteme uyum sağlamak şart. Böylece sosyete pazarı hem esnaf hem de tüketici için sürdürülebilir ve kazançlı bir ticaret modeli haline gelmiştir.
Engel tanımazsanız başarı kaçınılmazdır
Sivas’tan İstanbul’a uzanan bir yolculukla başlayan pazarcılık serüveni, bugün sosyete pazarlarının öncüsünü ortaya çıkardı. Zor şartlarda edinilen tecrübeler İsa Gün için hem kendi işini hem de hemşerilerinin çalışma koşullarını iyileştirme tutkusuyla birleşti. Anadolu’nun duasıyla ve doğru niyetle büyüyen İsa Gün’ün bu hikayesi işin ve inancın nasıl başarıya dönüştüğünü gözler önüne seriyor.
-Kendi yaratıcılığımızın bir ürünü olarak bu iş ortaya çıkıyor ama en büyük motivasyon kaynağımız neydi diye sorarsanız; ben İstanbul’da çalıştığım dönemde bu sektörün temelini aldım. Orada edindiğim tecrübeler ve çalışma arkadaşlarımla birlikte aynı işi yapmak, onları daha iyi şartlarda çalışma imkânına kavuşturmak beni çok heyecanlandırıyordu. Pazarcılık, özellikle o dönemlerde açık havada ve zor koşullarda yapılan bir meslekti. Ülke geliştikçe biz de kendimizi geliştirdik. Hem kendi işimizi hem de beraber çalıştığımız hemşerilerimizin koşullarını iyileştirmek, onlara daha iyi bir çalışma imkânı sağlamak bizi motive eden en büyük etkenlerden biri oldu. Aynı yerde, aynı mesleği yapıyor olmak, işin geleceği açısından hem onlar hem de bizim için heyecan vericiydi. Allah da nasip etti ve başarılı olduk.
Anadolu kültüründe dualar çok önemlidir. Biz de bu süreçte annemiz ve babamızın dualarını aldık; onların desteği ve duası, iş hayatımızda büyük bir güç kaynağı oldu. Onlarla ilgilenmek, emeklilik dönemlerinde yanlarında olmak bizim için bir sorumluluk ve aynı zamanda motivasyon kaynağıydı. Engeller konusunda ise şunu söyleyebilirim: Elbette engeller çıkıyor. Ama niyet çok önemli. Niyetiniz doğruysa, Allah kalbinize göre yol açar. Yaptığınız doğru bir işse, hiçbir engel doğruyu yürütmenize engel olamaz. Doğru olan yol her zaman yolunu bulur, bu benim inancım.
Başarıya giden yolda çalışkanlığı ve sözünde durmasıyla öne çıkan İsa Gün, “Benim ağzımdan çıkan söz adeta senettir” diyor. İsa Gün için Kayseri’nin ticaretinde öne çıkmanın altın kuralları araştırmak, geliştirmek, işini en iyi şekilde yapmak ve bunu doğru şekilde alıcıya ulaştırmak.
-Çalışkan olmam ve sözümde durmamdır. Benim ağzımdan çıkan söz, adeta senettir; ne konuşmuşsam bugün de 50 yıl sonra da o söz beni bağlar. Ailem ve çevrem bu yolculukta hep yanımda oldu. Ailemle çok mutluyum, eşimi çok seviyorum. Aynı bölgeden geliyoruz ve yoklukta da her dönemde yanımdaydı. Beş çocuk verdik, Allah ondan razı olsun. Eşimle burada birlikte çalışıyoruz; o aktarı işleriyle ilgileniyor, ben ise genel idareyi yürütüyorum. Geriye dönüp baktığımda “iyi ki yapmışım” dediğim çok şey var. Sivas’ta doğdum ve İstanbul’a büyüklerimizin yönlendirmesiyle gittik. İstanbul büyük ve kalabalık bir şehirdi, ticaretin merkeziydi. Ben ise ticaretin her yerde yapılabileceğini düşündüm. Ankara’ya davet edildim, orada da başarılı oldum. Sonrasında Kayseri’ye geldim ve burada hiçbir sorun yaşamadan işimi geliştirerek sürdürdüm.
Başarı yolunda beni hiç kimse kesemez; ben çalışkan biriyim, duramam. Kayseri’nin ticaretine baktığımızda, başarılı olmanın altın kuralları şunlar: Araştırmak, geliştirmek, işini iyisini yapmak ve bunu doğru şekilde alıcıya ulaştırmak. Ticaret yapıyorsan alıcının işine gelmelisin; ona uygun imkanları sunamazsan başarı gelmez. Kayseri’de bu anlayışla ticaret yapanlar, isimlerini şehrin ticaret erbabı olarak yazdırmış ve bu başarılarıyla öne çıkmıştır. Biz de burada Kayseri’de hemşerilerimizle birlikte iş yaparken onlardan esinlendik, onlar da bizden esinlendi. Birbirimizden öğrendiğimiz bu anlayış hem şehirde hem de ticarette önemli bir sinerji oluşturdu.
İsa Gün’e göre başarı, sıkı çalışmak ve süreci takip etmekle gelir; analiz, araştırma ve inanç olmadan gerçek başarı mümkün değil. Ticaretin ve hayatın sürekli değiştiği bir ülkede gelişime ayak uydurabilmek, gözlem yapmak ve işleri bu değişime göre şekillendirmek başarıyı kalıcı kılıyor.
-Başarının kelime anlamı aslında çok açık: Başarı, çalışmakla ve takip etmekle gelir. Süreci takip edersen, analiz edersen, iyi incelersen, araştırırsan ve inanırsan başarı gelir. İnanç olmazsa başarı da gelmez. Ülkemizde dönem dönem ticaret ve insanlar gelişiyor, her şey değişiyor; ülke de ilerliyor. Bu gelişime ayak uydurabilmek çok önemli. Gelişmeleri iyi gözlemlemeli, analiz etmeli ve yaptığın işi bu değişime göre şekillendirmelisin. Bunu başarabildiğinde, başarı da sürekli olarak devam eder.
“Ciddi anlamda hizmet ediyoruz”
Esnafa ve vatandaşa sunduğu hizmetten mutluluk duyan İsa Gün, teşekkür ve dua almanın kendisini motive ettiğini söylüyor. İsa Gün ayrıca; fiyat, hizmet ve ürün kalitesiyle müşteriye en iyi imkânları sunan esnafın hem kendi işletmesine hem de ticaret alanına katkı sağlayacağını ve en önemlisi vatandaşın duasını alacağını vurguluyor.
-Çok mutluyum. Burada esnafımıza gerçekten güzel bir imkân sunuyoruz. Sağladığımız olanaklar, her yerde bu şekilde sunulamaz. Vatandaşa ciddi anlamda hizmet ediyoruz; ücretsiz servislerimizle ve ihtiyaçlarını daha uygun şekilde karşılayabilmekle içimizde büyük bir huzur ve sevinç oluyor. Hepimiz biliyoruz, dünyada her şey sürekli artıyor. Biz de artan fiyatların etkisini en aza indirerek vatandaşımıza imkân sağlıyoruz. Bunun karşılığında teşekkürlerini ve dualarını aldığımızda, bu bizi daha da motive ediyor ve mutlu ediyor. Esnaf arkadaşlarımızın burada, vatandaşa fayda sağlayacak bir ortam oluşturması çok önemli. Eğer esnafımız vatandaşın işine gelen bir ortam yaratırsa hem kendi işletmesine hem de buradaki genel ticaret alanına katkı sağlamış olur ve en önemlisi vatandaşın duasını alır. Esnafımızın, fiyat, hizmet ve ürün kalitesi ile müşteriye en iyi imkânları sunması gerektiğini vurgulamak istiyoruz. Köşk Sosyete Pazarı esnafımızdan bizim ricamız ve beklentimiz budur.
İsa Günü’nün yönetimindeki Köşk Sosyete Pazarı, onun gözünde adeta bir ticaret okulu gibi. Burada başlayan esnaflık yolculuğu, genç girişimciler ve deneyimli iş insanları için tecrübe kazanma, birikim oluşturma ve daha üst düzey ticarete hazırlık imkânı sunuyor.
-Burası adeta büyük bir okul gibi. Ticaret burada başlıyor. Ben 11 yaşımda İstanbul’a gittiğimde ilkokul mezunuydum. 40 yaşıma geldiğimde ortaokulu ve liseyi tamamladım; şimdi ise üniversite okuyorum. Burada, esnaflığa ve ticarete başlamak isteyenler için bir başlangıç noktası var. Buradaki ticaretin havasını ve suyunu almak, tecrübeyi edinmek, birikim kazanmak, onları daha üst düzey ticarete hazırlayacak. Burayı esnaflık ve ticaret için büyük bir okul olarak görüyorum. Herkesin gelip çalışabileceği, mezunların, üniversite mezunlarının veya iş insanlarının ticaret yapabileceği bir alan. İyi bir okul, herkesin menfaatine hizmet eden ve başarıyı yakalayabileceği bir iş merkezi burası.
Bakmadan Geçme