KAYSERİ'DE SAĞLIK PERSONELLERİNDEN İŞ BIRAKMA EYLEMİ

Türkiye Sağlık-İş Sendikası Kayseri Şube Başkanı Soner Salcanlıer, yaklaşık 600 bin kamu işçisini ilgilendiren toplu iş sözleşmesi çerçeve protokolüne tepki göstererek yüzde 17’lik zam teklifinin kabul edilemez olduğunu vurguladı.

Türkiye Sağlık-İş Sendikası Kayseri Şube Başkanı Soner Salcanlıer, yaklaşık 600 bin kamu işçisini ilgilendiren toplu iş sözleşmesi çerçeve protokolüne tepki gösterdi. Salcanlıer, sağlık personellerinin yaşadığı sorunları dile getirerek, yüzde 17’lik zam teklifinin kabul edilemez olduğunu vurguladı. Salcanlıer bugün Türk-İş Konfederasyonu’nun aldığı kararla 1 günlük iş bırakma eylemi gerçekleştirdiklerini hatırlatarak açıklamasında şu ifadelere yer verdi;

Bizler; hastanelerin görünmeyen emekçileri, pandeminin asıl kahramanlarıyız.

▪️ Temizlikten hasta bakımına,

▪️ Tıbbi sekreterlikten hasta yönlendirmeye,

▪️ Yemekhaneden mutfağa,

▪️ Bilgi işlemden faturalandırmaya,

▪️ Güvenlikten teknik bakıma,

▪️ Atık taşımadan yük taşımaya,

▪️ Laboratuvardan radyolojiye,

▪️ Acil servisten ameliyathaneye,

▪️ Sterilizasyondan yoğun bakıma...

Sağlık sisteminin kalbinde biz varız dedik, ama duymadınız.

Şimdi yine Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi önünde, işyerimizde birlikteyiz, bir aradayız!

Sağlık, ekip işidir. Bu ekibin ayrılmaz bir parçası olan

biz

sağlık işçileri, yıllarca büyük bir özveriyle çalıştık.

Pandemide alkışlandık, "Hakkınız ödenmez" denildi, ama haklarımız ödenmedi. Kriz dönemlerinde unutulduk, şimdi ise düşük zamlarla adeta yok sayılıyoruz.

Bundan tam 5 ay önce, 2025-2026 yıllarını kapsayan

Kamu Çerçeve Anlaşma

Protokolü için, 600 bin kamu işçisi adına teklifimizi İşveren Sendikası TÜHİS’e ilettik. Talebimiz gayet açık ve makuldü:

-Taban ücretlerin günlük brüt 1800 TL’ye çekilmesi,

-Üzerine ilk 6 ay için %50 zam ve refah payı,

-Haftalık çalışma süresinin 40 saate düşürülmesi,

-Aile ve çocuk yardımı dahil 21 maddelik talep paketi...

Bu taleplerimizin tamamı adil, insanca ve makul taleplerdi.

Ancak geçen 5 aylık süreçte işveren kesimi sadece "çalışıyoruz, değerlendiriyoruz" diyerek oyaladı.

Ve nihayet 13 Haziran'da tekliflerini açıkladılar:

-Diğer taleplerimize hiç değinmeden, sadece mevcut maaşlara %16 zam teklifi verdiler.

-14 gün sonra ise bu teklifi yalnızca %1 artırarak %17’ye çıkardılar!

Oysa TÜİK’in 2025 yılının ilk 6 ayı için açıkladığı enflasyon %16,67.

Verilen zam ise sadece

binde 4 fazlası

. Bu,

bizimle dalga geçmektir.

Bu teklif, içinde bulunduğumuz ekonomik şartlarda ciddiye alınacak bir teklif değildir. Bu şartlarda

müzakere değil, mücadele edilir.

Gıda fiyatlarının her gün arttığı, kiraların asgari ücretin üzerine çıktığı bu dönemde, biz kamu işçileri temel ihtiyaçlarımızı bile karşılayamaz hale geldik. Bu zam teklifi, ne hayat pahalılığına uygundur ne de insan onuruna yakışır.

Bizim çocuklarımıza bırakacağımız servetimiz yok.

Tek sermayemiz

emeğimiz ve alın terimiz.

Yıllardır gece gündüz, fedakârca çalışıyoruz.

Biz sizden yat, kat istemiyoruz.

Sadece

insanca yaşayacak bir ücret istiyoruz.

Ama bu en temel hakkımız bile bizlere çok görülüyor.

İşte bu yüzden buradayız!

İşte bu yüzden sesimizi yükseltiyoruz!

Bugün Türk-İş Konfederasyonumuzun aldığı karar doğrultusunda, hükümetin bizlere reva gördüğü bu yetersiz teklifleri protesto etmek için 1 günlük iş bırakma eylemimizi gerçekleştiriyoruz.

Sendikamızın kararlarına uyarak mücadeleye destek veren tüm emekçi kardeşlerime yürekten teşekkür ediyorum.

Tarih bu onurlu ve dik duruşumuzu yazacaktır!

Bizleri görmezden gelen bu düzen değişmelidir!

Hayat bu kadar pahalıysa, maaşlar da insanca olmalıdır!

Biz kamu işçileri insanca çalışmak ve insanca yaşamak istiyoruz!

600 bin kamu işçisinin bu haklı isyanını duymaz, taleplerimize makul bir karşılık vermezseniz;

emekten gelen gücümüzle

, hukuki ve meşru zeminde

mücadelemizi büyüteceğiz

.