TÜRK HARB-İŞ KAYSERİ'DEN TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ AÇIKLAMASI
Türk Harb-İş Sendikası Kayseri İl Başkanlığı, 2'nci Ana Bakım Fabrika Müdürlüğü önünde basın açıklaması düzenledi.Kamuda çalışan işçilerin 2025-2026 yılını kapsayan toplu iş sözleşmesi sürecinde sunulan teklife tepki gösterilirken, mevcut şartlar altında
Türk Harb-İş Sendikası Kayseri İl Başkanlığı, 2’nci Ana Bakım Fabrika Müdürlüğü önünde basın açıklaması düzenledi. Kamuda çalışan işçilerin 2025-2026 yılını kapsayan toplu iş sözleşmesi sürecinde sunulan teklife tepki gösterilirken, mevcut şartlar altında yapılacak sözleşmenin geçim şartlarının altında kalacağı vurgulandı.
Türk Harb-İş Sendikası Kayseri İl Başkanlığı'nın 2’nci Ana Bakım Fabrika Müdürlüğü önünde düzenlediği basın açıklamasında kamuda çalışan işçilerin geçim sorunlarına dikkat çekildi.
Türk Harb-İş Kayseri'den yapılan açıklama şu şekilde;
"Bugün burada kamuda çalışan işçiler olarak, 2025-2026 yılını kapsayan Toplu iş Sözleşme sürecimizde, hükümet tarafından sunulan kabul edilemez teklifine karşı, tepkimizi hep birlikte dile getirmek için toplanmış bulunuyoruz. Burada, iş yerlerimizin önünden hükümete açık ve net çağrımızdır: Kamu Toplu iş Sözleşme sürecinde biz işçiler, sosyal diyaloğa dayalı, şeffaf ve çözüm odaklı bir yaklaşım görmek istedik. Ama ne yazık ki siz, İşçinin sabrını sınadınız. Üç ay boyunca (107 gün) masaya hiçbir teklif getirmediniz. Uyardık. "Geçim şartları her geçen gün zorlaşıyor" dedik, görmezden geldiniz. Sabırla çözüm bekledik. En sonunda ise zar zor, lütufmuş gibi bir teklif sundunuz. Bu teklifiniz, bırakın kabul etmeyi, emeğimizi yok saymaktır! Bu nedenle, verdiğiniz rakamları burada, dile bile getirmeyeceğiz. Ne siz o teklifi vermiş olun, nede biz duymuş olalım! Milli Savunmanın yükünü taşıyan biz çalışanlara reva görülen ücretleri kabul etmiyoruz. Bizler uçakların, tankların, gemilerin bakım onarımında görev alanlar milli savunmanın görünmeyen vazgeçilmezleriyiz. Büyük sorumlulukla çalışan bizlere teklif edilen zam oranları ne emeğimizle ne görevimizin ağırlığıyla ne de ülkemizin bize yüklediği sorumlulukla bağdaşmamaktadır. Vatan savunmasının en kritik halkasında görev yapıyoruz ancak, bize reva görülen ücretler açlık sınırında bir yaşam dayatmakta bizleri ve ailelerimizi yok saymaktadır."
"Eriyen maaşlar karşısında zam yaptık demek kimseyi ikna etmiyor. Bilgimizin, tecrübemizin, emeğimizin karşılığını istiyoruz. Temel harcamalardaki artış yaşam maliyetimizde yıllık ortalama %60 üzerine çıkmıştır. Hazine ve Maliye Bakanı kulaklarını tıkamış, halktan, emekçiden kopmuş, bildiğini okumaktadır. Geçinemiyoruz dedik zordayız dedik defalarca anlattık uyardık yine uyarıyoruz. Onurlu bir yaşam, insanca ücret, emeğimizin ve aldığımız sorumluluğun karşılığını istiyoruz. Şu gerçek çok iyi bilinmelidir bu mesele yalnızca kamu işçisinin meselesi değil herkesin meselesidir. Kamuoyunun da bu adaletsizliğe ve aksayacak olan kamu hizmetlerine sessiz kalmayacağı bilinmelidir. Çalışanı oyalamak belirsizlik içinde bekletmek sosyal barışa zarar verecektir. Biz işçilerin beklemeye oyalanmaya belirsizliğe tahammülü kalmamıştır."
"Bizi yönetenlerde sosyal devletin gerektirdiği görevini yerine getirmelidir. Hükümet en kısa zamanda süreci daha fazla uzatmadan, işçinin hakkını vermeli adil ve kabul edilebilir bir çözümle sonlandırmalıdır. Bu böyle gitmez! Siz duymazdan gelmeye devam ederseniz, biz duyurmayı biliriz. Masa susarsa, meydanlar konuşur! Milli görevler, adil ücret ister! Artık yeter! Sadaka değil, hakkımızı istiyoruz. Onurlu bir yaşam, adil bir ücret, güvenceli gelecek istiyoruz. Bugün buradayız, iş yerlerimizin önünde bildirilerimizi okuyoruz. Yarın alanlarda olacağız! Geçinemiyoruz, susmuyoruz, geri adım atmıyoruz!"
Bakmadan Geçme
