Cezmi Eşelioğlu

Tanıyor muyuz?

Cezmi Eşelioğlu

Eğitimin okulda başladığını düşünüyorsak, büyük hem de çok büyük bir hatanın içindeyiz demektir. Eğitim anne karnında başlar. Daha doğmadan, anne baba demeden, dünyayı tanımadan, kendini bilmeden önce başlar. O halde eğitim sadece okul dönemini kapsamaz. Sadece sınavlara hazırlanmak da değildir. 

Anne karnında başlayan eğitimin ilk öğretmenleri dolayısıyla ilk rehberleri anne babadır. Ebeveynlerin dahil olmadığı bir eğitim sistemi zaten düşünülemez. Nasıl ki bir öğretmen kendini yetiştirmek zorunda, anne babalar olarak bizler de kendimizi geliştirmek zorundayız. Zorundayız çünkü çocuklarımızdan sorumluyuz. 

Bir yolculuk düşünelim. Şoför tecrübeli ve yolları iyi biliyorsa yolculuk güzel geçer. Acemi ve yollara yabancı ise aksilikler görülebilir. İşte hayat da böyle değil midir? Anne ve babalar emir ve yasakları doğru kaynaklardan bilirse, çocuklarına da doğru bir şekilde öğretebilecektir. Aksi halde çocuklarına kuralları öğretmede sorunlar ile karşılaşması muhtemeldir.

Elhamdülillah Müslüman'ız. Allah'ı (CC) ve Hz. Peygamber'i (sav) seviyoruz. Sevgi ispat ister. Seviyorsak bir şeyler yapmalıyız; tanımalıyız, bilmeliyiz, layık olmalıyız... Önce kendimiz tanımaya çalışacağız. Sonra da çocuklarımızı Allah (CC) ve Hz. Peygamber (sav) ile erken yaşlarda tanıştırmalıyız. Bu tanışma ileri yaşlarda olursa; o zamana kadar farklı kaynaklardan öğrenilen yanlış bilgilerin değiştirilmesi ya zaman alacaktır ya da zor veya imkansız olacaktır. O halde tedbirli olmak zorundayız. 

Kişi kendinden ve çocuklarından sorumludur. Bir toplum durup durduk yerde düzelmez ve gelişmez. Hepimiz şikayet ediyoruz olumsuzluklardan. Yaşanan iğrenç durumlardan. İstiyoruz ki önce toplum düzelsin sonra biz. Mümkün değil. Önce biz sonra toplum düzelecek. Önce biz sonra toplum gelişecek. O halde evvela kendi hanemizden başlamalıyız. 

Çocuklar hayatlarının ilk zamanlarında anne ve babalarını örnek alacaklardır. Bu zamanı verimli bir şekilde değerlendirmek zorundayız. Doğruyu ve yanlışı önce biz öğrenmeli sonra da çocuklarımıza öğretebilmeliyiz. İbn Haldun’un dediği gibi; kendimizi eğitmeliyiz. Çocuklarımız zaten bize benzeyeceklerdir. Üzüm üzüme baka baka kararır atasözünü de unutmamalıyız. Çocuklarımızı ve gençlerimizi eleştirmek yerine önce kendimizi eleştirmeliyiz. Sonrası zaten kendiliğinden gelecektir diye düşünüyorum…

Allah'ı (CC) ve Hz. Peygamber'i (sav) seven ve sevgisini ispat etmek isteyen, İslam'ın emirleri ile yoğrulmuş birinden zarar gelmez. Kulağı ezanda, gözü bayrakta olan bir bireyden korkmak gerekmez. Kültürünü özümseyen, atalarını tanıyan bir kişiden bir felaket beklenmez. Güzel ahlak dinimizin bir emridir. Ahlâkı güzel olan birinde yanlış bir davranış görünmez ebeda. 

Unutmayalım ki; önce biz kendimizi düzelteceğiz. Herkes bu doğrultuda hareket ederse ailemiz, sonra komşumuz, sonra sokağımız, mahallemiz, köyümüz ilçemiz, şehrimiz ve ülkemiz; şikayetlerin azaldığı, daha yaşanabilir bir memleket haline gelecektir. 

O halde hem tanıyacağız hem de tanıştıracağız Allah'ı (CC) ve Hz. Peygamber (sav) ile…

 

 

Yazarın Diğer Yazıları