Hayat sahnesinde herkesin kendine göre bir rolü var. Kimi samimiyetle oynuyor, kimi de yüzüne taktığı maskeyle…
Ne yazık ki etrafımız pahalı maskelerin ardına gizlenmiş, değeri iki paralık insanlarla dolu.
Gözümüzün içine bakarak dost görünen, sırtımızı döndüğümüz vakit ise ilk taşı atanları çok iyi tanıyoruz.
Onlar için dostluk bir menfaat masası. İşine gelirse oturur, çıkarı bitince hemen kalkar giderler.
Maskeleri ise o kadar parlak ve göz alıcıdır ki uzaktan bakan onları güvenilir sanır...
Oysa ilk fırtınada onların maskeleri düşer. Altından koca bir boşluk çıkar...
Bugün baktığımızda herkes dostluğun kıymetini anlatıyor.
Ama çoğu insan, dostluk kelimesini kendi çıkar defterine yazıyor. Güzel sözler söylüyorlar; ama sözleri kadar içleri ne yazık ki dolu değil.
Çünkü bazıları menfaatleri bitince “tanıdık” olmaktan öteye gidemez!
Bu hayatta gerçek dostu ararken pahalı maskelere aldanmamak gerekir.
İnsanın değeri markalı kıyafetinde, şatafatlı sözlerinde değil; zor zamanda uzattığı samimi bir elde gizlidir.
O maskeler de bir gün düşer, geriye yalnızca hakiki yüzler kalır. İşte o zaman, kimlerin iki paralık olduğunu herkes görür.