Bir ülkede umut, şans oyunlarına bağlanmışsa orada sistemin kendisi çoktan iflas etmiştir.
Çünkü umut; çalışmanın, üretmenin, alın terinin karşılığı olmalıdır.
Umut, “Ya çıkarsa?” diye atılan bir kuponun ucuna bağlanan hayatlar asla değildir.
Bugün milyonlarca insan geçim derdiyle boğuşurken, iktidarlar ve büyük sermaye sahipleri şans oyunlarını “eğlence” adı altında pazarlıyor.
Yılbaşı biletleri, iddia kuponları, at yarışları, kazı kazanlar…
Hepsi insanlara aynı vaadi fısıldıyor: “Bu hayattan bir gecede kurtulabilirsin.”
Oysa gerçekte olan şey nedir?
Bu çok açık.
Vatandaşın cebindeki son umut da sistemli bir şekilde emiliyor.
Bu düzen, yoksulluğu çözmüyor, onu yönetiyor ve sürekli yeniden üretiyor…
İnsanı çalışarak değil, şansa inanarak hayatta kalmaya ikna ediyor. Böylece sorgulamayan, bekleyen, susan bir toplum yaratılıyor.
Bir öğretmen maaşının yetmediği yerde bilete sarılıyorsa, bir işçi ay sonunu getiremiyor ve iddia kuponuna umut bağlıyorsa, bir genç geleceğini planlayamıyor da “büyük ikramiye” hayali kuruyorsa, ortada bireysel bir zaaf değil, organize bir sömürü düzeni vardır.
Şans oyunları bir tercih değil, dayatmadır.
Çünkü yoksulluğun bu kadar derinleştiği bir ülkede “oynama” özgürlüğü, gerçek bir özgürlük değil, umutsuzluğun yeniden ve tekrar tekrar pazarlanmasıdır.
Bu yüzden artık başka bir çağrı yapmak gerekiyor:
Nedir bu çağrı?
Boykot!
Yılbaşı bileti almayarak,
iddia kuponu yatırmayarak,
at yarışına para dökmeyerek,
kazı kazan kazımayarak…
Bu düzenin dişlisine bilinçli bir çomak sokmak gerekiyor artık.
Belki sistemi bir gecede yıkmak mümkün değil; ama her alınmayan bilet, her oynanmayan kupon bir itirazdır.
Bu boykot “zengin olma hayaline” bir engel değil, fakir bırakılmaya razı olmayanların bir başkaldırısıdır…
Umut, bir topun ağlara girmesine, bir atın finiş çizgisini geçmesine, bir numaranın çıkmasına bağlı olmamalıdır.
Umut; adil ücrette, güvenceli işte, eşit paylaşımda olmalıdır.
Artık “Ya çıkarsa?” demeyelim.
“Bizi bu hale kim getirdi?” diye soralım.
Ve ilk cevabımızı da net bir şekilde verelim:
Bu sömürü düzenini oynamayarak reddediyoruz!
Kısacası, kanımızı emen bu düzeni artık reddediyoruz…