Kayseri tarih boyunca yalnızca ticaretin değil, kültürün de kavşak noktası oldu. Erciyes’in görkemli silüeti, Selçuklu mirasıyla yoğrulmuş tarihi mirası ve zengin mutfağı ile İpek Yolu’nun izlerini taşıyan bu şehir, bugün de aynı misyonu modern zamanlara taşımayı başarıyor. Bunun en güncel örneği ise Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından düzenlenen Kayseri Kültür Yolu Festivali oldu.
Festival, Kayseri’nin sosyal hayatına bambaşka bir canlılık kattı. Müzikten tiyatroya, sergilerden söyleşilere kadar geniş bir yelpazeye yayılan etkinlikler, adeta şehri bir kültür şölenine dönüştürdü. Recep Tayyip Erdoğan Millet bahçesinde yankılanan konserler, kimi zaman tarihi dokunun içinde düzenlenen sanat gösterileri, Kayseri’nin ruhunu yeniden hatırlattı.
En önemlisi de festivalin, yalnızca büyük salonlara değil; alanlara ve halkın günlük yaşamına taşmasıydı. Bu sayede sanat, kapalı kapılar ardında değil, halkın içinde nefes aldı. Çocuklar masal dinlerken, gençler konserlerde coştu.
Festivalin belki de en büyük kazanımlarından biriside, şehrin insanına yaşattığı “birliktelik” duygusuydu. Farklı yaşlardan, farklı kültürlerden insanlar aynı etkinlikte buluştu; sanatın evrensel dilinde kaynaştı.
Kayseri Kültür Yolu Festivali, bir kez daha gösterdi ki kültür, sadece estetik bir uğraş değil; toplumun nabzını tutan, ona canlılık veren bir güçtür. Bu güç, Kayseri’nin sosyal hayatına yalnızca renk değil, aynı zamanda umut da kattı.
Şimdi önemli olan, bu ve benzeri festivalleri sadece bir takvim etkinliği olarak görmemek; şehrin kültürel hayatını sürekli besleyen bir gelenek haline getirmektir. Çünkü Kayseri, tarihi kadar geleceğini de kültürle inşa edecek potansiyele sahip…
Esen kalın…