Kültür, toplumun değerlerini ve yargılarını yansıtan, insana değer veren bir olgudur. Bu olgu zamanla değişime uğrayabilir; çünkü değişim hayatın doğal bir parçasıdır. Ancak bazı değişimler kültüre zarar veren unsurlara da sebep olabilir. Kültür, elle tutulup gözle görülebilen bir şey değildir; daha çok büyüklere saygı, küçüklere sevgi göstermek gibi davranışlarla kendini belli eden bir bütündür.
Kültürün yok olması, toplumun temel değerlerinin kaybolması anlamına gelir. Bu durum, hayatın akışında parça parça da olsa bazı aksamalara yol açar. Aslında kültüre yön veren ilkeler, doğumdan ölüme kadar süren kurallar bütünüdür ve toplum içerisindeki saygıyı en temelden en genel düzeye kadar yayar. Genel olarak baktığımızda hayat, kültür olmadan eksik kalır. Kültürün yokluğu ise toplumun çöküşüne zemin hazırlar.
Peki kültür nasıl yok olmaz? Geçmişten günümüze uzanan kültürel olgular zamanla değişim gösterse de özü asla kaybolmaz. Bu olgular bir sonraki kuşaklara aktarım sağlanırken bozulmaması ve düzenli bir şekilde korunarak kuşak aktarımı yapılması gerekmektedir. Türk toplumunun kültürel değerlerini gelecek nesillere bir hediye gibi sunmak ve bunu eğitimle desteklemek büyük önem taşır.
Bu nedenle kültürü hayatın bir parçası olarak görmek gerekir. Kültür, hayata değer katan, düzen sağlayan ve toplum kurallarına uyumu kolaylaştıran önemli bir unsurdur. Kültürün oluşması ve olgunlaşması uzun bir süreçtir; kuşaktan kuşağa aktarıldıkça güçlenir ve varlığını sürdürür.
