Serap Kayhan

Nomofobi bir felaket midir?

Serap Kayhan

Nomofobi; akıllı telefondan uzak kalma veya şarjın bitmesi düşüncesiyle ortaya çıkan derin bir kaygı durumu imiş… Dış dünya ile bağın kopacağı hissini veya korkusunu ise en çok gençler ve yüksek anksiyete düzeyine sahip kişiler yaşıyormuş.

Yaşanan gelişmeleri ya da bazı etkileşimleri kaçırma korkusu nomofobiyi tetikleyebiliyormuş. Yıkıcı psikolojik sorunları doğurabilen bu kaygı durumu, kişi için sadece bir iletişim aracı olmaktan çıkıyormuş. Yeni bir kimlik arayışı, sosyal statü algısının bir parçası haline gelen bu durumda telefon şarjının bitmesini beyin tehdit olarak algılıyor sonucunda ise çarpıntı ve terleme gibi fiziksel belirtiler ortaya çıkıyormuş.

Hepimiz aslında bu iki paragrafı okuduğumuzda tek bir kelime söyledik değil mi? Enteresan!

Evet, enteresan!

Ama bugün dijital dünyanın tam merkezinde yaşayan genç nesillerin bu kaygıyı yoğun düzeyde hisseden grup olması şaşırtıcı değil… 

Çünkü artık birçok kişi, sosyal ilişkilerinden tutun gündelik etkileşimlerini hatta kimlik algısını bile maalesef sosyal medya üzerinden şekillendiriyor. Estetik kaygıların zirve yaptığı bu dönemde, sürekli çevrimiçi olma ihtiyacı korkunç bir hale dönüşmüş durumda.

Oysa unutmamak gerekir ki gerçek hayat, ekran ışığı kapandığında başlıyor. Kendimizi sürekli dijital bir ortamda kanıtlamaya çalışmak yerine anın hakikatini hissetmemiz sosyal ilişkilerimizi, sohbetlerimizi ve duygularımızı filtresiz yaşamamız gerekiyor.

Çünkü bizi biz yapan telefon şarjının yüzdesi değil, zihnimizin yüzdesidir… Yani asıl mesele telefonlarımızın değil, ruhumuzun şarjını korumayı öğrenmemizde…

Şarjımız bittiğinde paniklemek yerine kendimize nefes almayı, ruhumuzla baş başa kalmayı hatırladığımız bir dünya ne de güzel olurdu değil mi?

Bu yüzden şarjın bitmesi bir felaket değil! Aksine bazen dış dünya ile bağını koparıp iç dünyana yönelmeni sağlayacak büyük bir nimette diyebiliriz. 

Telefonun pil ömrü kadar değil, kendi farkındalığımız, kendi huzurumuz ve kendi iç dengemiz kadar yaşayalım…

Yazarın Diğer Yazıları